Melida Tüzünoğlu, Kültür için Alan, Proje Yöneticisi
Merkeze Uzak, Kalbe Yakın
“Odak noktasını merkeze değil, çevreye alıyor Kültür için Alan. Gaziantep, Diyarbakır ve İzmir’de çeşitli sebeplerle henüz kabuğundan çıkamamış yahut halihazırda işlediği halde koşullar nedeniyle gereksinimleri olan kültürel aktörleri, kurumları ve inisiyatifleri destekliyor.
Türkiye’deki sanatsal üretim bağlamında çok kez adını duymadığımız bu kentlerdeki sanat ortamının canlanmasına vesile olurken, sivil toplum faaliyetlerinin teşvik edilmesini sağlıyor. Dolayısıyla, toplumsal beraberliğe ve çoğulculuk kültürüne katkıda bulunan fikirlerin birer sanat projesi olarak gerçekleştirilmesinde aracı rolü üstleniyor. Devletin, şirketlerin yahut farklı kurumların kültürel çalışmalarının kısıtlı olduğu noktalarda; sanatçılara, kültür kurumlarına ve aktörlerine varoluş, ifade ve toplumun her kesimiyle bütünleşme yolları açmak, ‘Kültür için Alan’ın mevcudiyetinin asıl nedenlerini oluşturuyor.
Merkezden uzağa gitmek, beraberinde farklı sorumlulukları getiriyor elbette. Profesyonelleşmenin ve kurumsallaşmanın henüz olgunlaşmadığı koşullarda amaç; başvuruların ve başvuruları kabul edilen projelerin tepeden tırnağa ‘mükemmel’ olması beklentisinden ziyade, nitelikli faaliyetlerin başlamasına ve sürdürülmesine katkıda bulunmak. Kültür için Alan’ın Avrupalı ortakları olan Goethe-Institut, Fransız Kültür Merkezi, İstanbul İsveç Başkonsolosluğu, Hollanda Büyükelçiliği ile Türkiye işbirliğindeki ortakları olan IKSV ve Anadolu Kültür’den üst düzey temsilcilerin ve İstanbul’da konumlanan yürütücü proje ekibinin oluşturduğu yönetim kurulunun seçtiği projelerde aranan özellikler zorlayıcı: Sanatsal üretimi yahut sanatsal eğitimi odağa almak; toplumun özellikle dezavantajlı kesimlerine yönelik fikir geliştirmek; farklı yerel kurumları, aktörleri ve mekanları projeye dahil etmek; katılımcı yahut seyirci kitlesini tanımlamak ve bu kitleye ulaşabilecek plana sahip olmak; en başından projeyi devamlı ve etkili kılacak şekilde kurmak ve proje için doğru iletişim kanallarını kullanmak. Burada, çok sayıda ve farklı seviyelerde alınan başvuruların ilk değerlendirmelerinin, Kültür için Alan’ın İzmir, Diyarbakır ve Gaziantep’teki deneyimli yerel koordinatörler tarafından yapıldığını, ve başarılı adayların koordinatörlerden mütemadiyen fikri destek aldığını belirtmek gerek.
Üç şehirden gelen projelere küçük ölçekli kaynak yaratmanın yanı sıra, Kültür için Alan ayrıca, görevlendirme usulüyle de bu üç şehirde, şiirden felsefeye ve sinemaya dek, kültür-sanatın her kolunda faaliyetler yaratıyor. Görevlendirilen profesyonel sanat kurumlarının ve aktörlerinin, yine yerel kişiler, inisiyatifler yahut kurumlarla ortaklık kurmaları ve bilgilerini yerele aktarmaları bekleniyor. Kültür için Alan’ın bu tür proje fonlama çalışmalarının dışında, üç kentin kültürel ortamına katkıda bulunmak amacıyla geliştirdiği ‘kapasite geliştirme’ ve ‘dolaşım’ destekleri de, sanatın ‘periferisinde’ çaba gösteren isimlere destek veriyor. Kapasite geliştirme programının bu yılki teması olan ‘kültür yönetimi’ için, katılımcılar Avrupa’dan ve Türkiye’den uzmanların verdiği seminerlere katılarak, saha çalışmaları yaparak ve İstanbul’un sanat ortamına kapsamlı ziyaretlerde bulunarak merkezdeki işleyişe aşina oluyor. Dolaşım desteğiyle ise, yine üç şehirde faal olan kültürel aktörlerin Almanya ve Hollanda’ya giderek, yurtdışındaki sanat ortamlarını, aktörlerini tanımalarına ve iletişim ağlarını genişletmelerine aracı oluyor. Bu sayede mesafeler aşılırken, uyumun ve işbirliğinin vurgulandığı nitelikli projelerle sanatın birleştirici kuvveti açığa çıkıyor.”