‘Yaşayan Mekan, Yaşayan Sergi’ Merkezkaç Sanat Kolektifi’nin yeni sanat mekanını müşterek bir üretim alanına dönüştürüyor. ‘’Bir mekan nasıl bir ifade alanına dönüşebilir?’’ sorusu üzerinden şekillenen ve sürekli dönüşerek yaşayan eserler üretmeyi hedefleyen projede form, beden, ruh ve mekan kavramları ile birlikte politik, sosyal, ekolojik ve kültürel durumlar üzerinden sergileme pratikleri tartışmaya açılıyor. İçerik atölyelerini yürüten akademisyen, küratör ve sanat yazarlarıyla birlikte çalışan sekiz sanatçının eserleri, sanatçı eşlemeleriyle ikişerli gruplar halinde dört seri halinde sergileniyor.
‘Yaşayan Mekan, Yaşayan Sergi’ mülkiyet kavramının sınırları üzerine düşünen Uğur Orhan ve Evin Buluttekin’in ardından, Murat Kartal ve Şilan Doğan’ın koku ve sesin mekan ile ilişkisine dair üretimlerine ev sahipliği yapıyor. Sergi , Helin ve Murat Gök’ün sanat nesnesi ile temas durumunu sorgulayan üretiminin yanı sıra, Canan Budak ve Remzi Sever’in belleğe dair çalışmalarını içeren sergilerle devam ediyor. Diyarbakır’da yeni bir sanat mekanına hareket kazandıran ve interaktif çalışmalar ile sanat izleyicilerine bir alan açan proje, kolektif ve katmanlı üretim modellerini, müdahale ve sergileme tekniklerinin sınırlarını sorguluyor.